25 Mart 2012 Pazar

Benim balonlarım var....

Hani "benim balonlarım var" derdi bir zamanlar İbo abi. Çocukluğumuzda şişirmekten nefret ettiğimiz. ama oynamasından hiç bıkmadığımız, ve son olarak patlayınca çıkacak olan sesten ne kadar korktuğumuzu hatırlayanlarınız çoktur.
Bende bunlardan biriyim işte yada diğer bir değişle o çocukluk zamanlarını hatırlayanlardanım.Peki hiç sokakta balon oynadınız mı? Nasıl kaçar o rüzgarla, sonra ver elini arkasında topuk. 




17 Mart 2012 Cumartesi

Peki Sultan Ahmet'i kim tanır?

13 yaşında  padişah olmuş ve Osmanlı İmparatorluğunda hanedanın içinde kardeş katline son vermiş şahıstır.Çok daha ilginç tarafı ise Sultan Ahmet padişah olduktan sonra sünnet olmuştur. 
























Tarihi yarımadada Osmanlıdan kalan nadide eserlerden biri olan Sultan Ahmet camii herkes tarafından bilinir. Lakin Sultan Ahmet'i Osmanlı tarihinden kim tanır diye sorduğunuzda, pek ses çıkacağını düşünmüyorum. Peki yüce Ayasofya'nın tam karşısına sadece 14 yıl tahtta kalmış ve daha 13 yaşında olan biri için bu kadar büyük bir anıtsal eser neden?

14 Mart 2012 Çarşamba

Karardı beyazım...


Ve işte siyahın beyaza dahil olduğu şey tezatlar dünyasının aslan kralı. Siyah&Beyaz. Bu eşsiz iki renk bir birini görmeden olur mu? Siyahın hüzünlü asaleti, beyazın temiz heyecanı nasıl bir araya geliyor ve bütün tezatları nötürlüyor? İster keder hissine tercüman olsun, isterse geçmişin aynısı seyreylesin.
Şöyle bir düşün, sabah kalkarsın işe gidersin,zaten başlamıştır tezatlık. Uyku beyaz ise uyanmak siyahtır. Sıcak yatağından ayrılmak nasıl bir hüzün ise yeni bir gün beyazın heyecanı. İşte siyah beyaz fotoğraflara yansıyan bir bakış hüzünlü asaleti temsil eder.Sokak lambası geceyi aydınlatırken, gündüz hüznüyle yalnızlığa şiir okur. 










13 Mart 2012 Salı

Zeugma'nın meşhur çingene kızı...

Şimdi oturup burada size zeugma'nın tarihini anlatacak değilim. İllaki bir tarih bilgisi ihitacı var ise  http://tr.wikipedia.org/wiki/Zeugma linkinden gerekli ihtiyac giderilebilir.  

Lakin bu bilgilere ek olarak muhakkak gidip görülmesi gereken bir başka yer var. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi.
Geçmişten bu güne gördüğüm, kendini anlatabilen, eserlerini bir bütün içerisinde misafirlerine sunan çok başarılı bir sunum merkezi.


















Restorasyonu tamamlanmış ve Zeugma kentinin sütunlarını başarı ile gün yüzüne çıkarılmış ve bu sütunları muntazam bir şekilde mozaikler ile bezenmiş avlu havuzlarını sunmuşlar...





















Vee müzenin en nadide parçası

























Son olarak müze hakkında geniş bilgi almak isteyenler http://tr.wikipedia.org/wiki/Zeugma_Mozaik_Muzesi


Kahramanmaraşlı Okkaş :-)

Eveet önce dersimiz coğrafya;bilin bakalım bu sefer seyir eylediğimiz bu şehir hangi coğrafi bölgede?
Akdeniz...
Yaaa bir çoğumuzun ilk seferinde Akdeniz Bölgesinde olacağını tahmin edemeyeceğimiz bu şehir kendine has yaşamı ile geçmişinden gelen ağır yükü geleceğine bağlamadan yaşamı öğrenmiş görünüyor. Meşhur Sütçü İmamı ile şehrin ortasındaki eski cami'i ve külliyesi ile ve kapalı bakırcılar çarsı ile tarihi yaşamına hala sapasağlam bir dirilikle devam ediyor.




































Ayrıca bir bilgi öyle herkesin ismide eskiden olduğu Ökkeş'de değil. Hani anlatılan meşhur hikayesi ile,
-Jandarma bir gün yolda Maraşlı bir asker kaçağını aramak için Maraş otobüsünü durudur ve der "Ökkeşler aşağı insin" bütün otobüs aşağı iner ve sadece bir kişi otobüste kalır. Jandarma sorar "kardeşim sen neden inmedin aşağı senin adın ne " ve genç cevap verir " ee benim adım Hacı Ökkeş"der...






















Son olarak Kahramanmaraş'a gidip de yapmadan dönülmeyecek en önemli şey nedir? 
"Maraş Dondurması."
Bu eşsiz tadı neden şu anda burada göremiyoruz diye soracaksanız, mümkünseniz kendiniz gidin ve tadına bakınız.
Unutmadan Mado, Yaşar Usta veya Kervan. Bunlardır.....